The Good Lie



The Good Lie 2014
imdb74

* 2014 Yılının en iyi draması

* 2014 yılının en iyi bağımsız filmi

* 2014 yılının dünya meselelerini dert etmiş en başarılı filmi.

* 34. İstanbul Film Festivali seçkilerimden biriydi.
34. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ SEÇKİSİ


Bir Başyapıt

Filmin yönetmeni daha önce'de kuzey afrika'dan kanada'ya sığınma istemiş bir öğretmenin hikayesini anlatmıştı. Bu konuda başarılı bir yönetmen. Filmin adı Monsier Lazhar:
MONSİER LAZHAR KILAVUZKARGA YORUMU


Film şu açıklama ile başlıyor:
1983'te Sudan'da kuzey ve güney arasında din ve kaynaklar konusunda çıkan iç savaşta terk edilen köyler kuzey hükümeti orduları ve milisler tarafından tahrip edildi. 1987 itibariyle binlerce yetim çocuk kilometrelerce yaya olarak yürüyüp. Sahra altı Afrika'ya doğru, Etiyopya ve ardından Kenya'ya kaçtı. 13 yıl sonra "Sudan'ın Kayıp Çocukları" diye bilinen 3600 mülteci ABD'ne yerleşmiş oldu. Bu film onların hikâyelerinden esinlenmiştir.



Filmin ilk yarısı büyük acılarla dolu.  Dünyaları sadece kendi küçücük köylerinden ibaret olan ve tüm aileleri akrabaları katledilen bir avuç çocuğun acı dolu göçü ile başlıyor hikaye. Sefillik, susuzluk, her yerden çıkan ve onları tehdit eden askerler ve hatta hastalıklarla dolu mücadeleleri sırasında onları bir arada tutan tek şey birbirlerine duydukları sevgi bağı. Aralarındaki en önemli iletişim atalarını sıraladıkları ritüel.



Böyle elem ve keder içinde içimizi burkarak acıtan film bu çocukların amerikaya mülteci olarak sığınmaları ile komediye dönüşüyor. =  Tanrılar çıldırmış olmalı filmindeki kola şişesi burada bir şişe alt camına dönüşmüş. Onu tek değerlisi olarak gören çocuk tabi ki amerikaya gittiğinde tanrılar çıldırmış olmalı şeklinde düşünecektir.

İlk gördükleri beyaz kadın için: "Bu beyaz bir inek gibi."
"Derileri yok onların" gibi yorumlar yapıyorlar.



Filme getirebilecek tek kötü yorum iki konuda yarattığı algı yönetimi olabilir:
Birincisi filmin birinci yarısına dair:
Müslümanlar terör estiriyor. Hıristiyanlar misyonerlik hizmetini sonuna kadar başarılı yerine getiriyorlar. Filmin başı bir müslüman katliam sanhesi, sonu rahip olmuş bu katliamdan kurtulan bir sudanlının amerikada klisedeki tebaya yaptığı final konuşması.
İkincisi filmin ikinci yarısına dair:
Bitmeyen tükenmeyen Amerikan Rüyası propagandası.




Hiç yorum yok: